Sevgili TTAO okuyucusu,

Merhaba,

Haftan nasıl geçti? Zaman bana son zamanlarda olduğundan çok daha hızlı geçiyor gibi geliyor. Ocak ayının son haftalarında olmamız şaşırtıcı geliyor örneğin. Ve havalar sanıyorum ülkenin her yerinde çok soğuk. Umarım huzurlu bir şekilde ve sıcak bir yerde bu maili rahatlıkla okursun.

Yeni yıla girmemizle birlikte biz de uzun zamandır planladığımız şeyleri hayata geçirmek için fazlasıyla çalışıyoruz diyebilirim.

Biliyorsun blogumuz aktif hale geldi. Buraya tıklayarak blog içeriklerimize göz atabilirsin.

GAYA’dan sonra ikinci projemiz olan “Ortak Fanzin”inin açık çağrısını yaptık. En az bu mail bültenler kadar samimi bir fanzin ortaya çıkması için herkesin katılımı çok önemli. Açık çağrıyı ve proje sayfasını da bıraktım.

Bir diğer haberimiz ise Yeşilist’e verdiğimiz ilk röportajımız. Okumak istersen buraya tıklayarak Yeşilist’den Nermin Köse ile gerçekleştridiğimiz röportajımıza ulaşabilirsin.

Bu aralar güzel projeler için görüşmelere başladık. Umarım kocaman bir aile olduğumuzda bu haberlerin ilk yansımaları mailinde olduğu için mutlu olursun. Şimdilik çok ipucu veremiyorum fakat umarım güzel olurlar.

Dünyadan haberlere gelecek olursak Döngüsel Boşluk Raporu’nun beşincisi yayınlandı. 2022 raporunu okumak istersen buraya tıklayabilirsin. Döngüsel ekonomi ve döngüsel tasarım uygulamalarının döngüsel moda için çok önemli kavramlar olduğunu düşünüyorum. Eğer Döngüselliğin ne olduğuna dair bir ipucu edinmek istersen Sürdürülebilir Moda Lisanı’nın websitesini seninle paylaşmak isterim. Bazen sektörel terimler karışık geliyor olabilir böylece ordan açıklayıcı bilgiler edinebilirsin.

Bu hafta Türkiye’den üç gelişmeyi paylaşmak isterim Sun Tekstil, Mavi gibi iki büyük tekstil ve giyim firması sürdürülebilirlik raporlarını yayınladılar. Raporların ikisini de okudum. Yorumlarımı kendime saklayarak senin yorumlarını merak ediyorum. Bu geç kalınmış hamleyi sektöre öncülük eden firmaların yapmasıyla diğer birçok firmanın da takip etmesiyle birlikte markaların bir nebze daha hesap verilebilir olmayı hedeflemeleri en büyük beklentilerimden diyebilirim.

Üçüncü gelişme ise İBB ve Çevre Koruma Müdürlüğü’nün yayınladığı İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı. İstanbul’un Türkiye’de ekonomik ve kültürel olarak önemi çok büyük. Bu nedenle böyle bir rapor acilen yazılmakla birlikte uygulamaya konmasını da çok önemli buluyorum. Raporun İBB’nin de üyesi olduğu C40 ile birlikte yazıldığını da söylemek isterim. C40’ın ne olduğunu merak ediyorsan, kendilerini kısaca “İklim kriziyle yüzleşmek ve herkesin gelişebileceği bir gelecek yaratmak için acilen harekete geçen küresel belediye başkanları ağı” olarak tanımlıyorlar.

Bu hafta mail bültende öneriden ziyade güncel haberlerden bahsetmiş olduk. Güzel yazılar, kitaplar, dizi ve filmleri hatta müzikleri de senin için araştırdığımı ve not aldığımı söylemek isterim.

Eğer senin de ilgini çeken ve sevdiğin şeyler varsa bana atabilirsin. Çok mutlu olurum.

Önümüzdeki haftanın senin için güzel ve umutlu geçmesini diliyorum.

Bir sonraki hafta yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Bilgesu.