Sevgili TTAO Okuyucusu,

Yılın son haftasından merhabalar.

Bu hafta yılın hızlılığı, dünyanın ve Türkiye’nin değişimi, son bir yılımın özeti gibi konuları çoğu kişi gibi ben de düşündüm. Benim için hayatımda çok fazla dönüşümün olduğu, çok fazla başlangıç ve sonun olduğu bir yıldı. Senin yılın nasıldı?

Yılın son haftasının heyecanı taşırken hemen hedefler ve dilekler listemi hazırlıyorum. Sen de ritüelleri seviyorsan bu çılgınlık hakkında konuşabiliriz. Ama ondan önce bazı keşiflerden bahsetmek isterim. Umarım hoşuna gider.

Bu hafta seninle yakın zamanda Bocconi Üniversitesi’nin organize ettiği, rektör Gianmario Verona’nın sunduğu, Vogue’un global direktörü Anna Wintour ve Avrupa genel direktörü Edward Enninful’un konuk olduğu söyleşinin linkini paylaşıyorum. Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve çeşitlilik gibi konuları barındıran bu sohbet dönüşümün gereklilikliklerinden bahsediyor. Vogue gibi global ve moda devi dergilerin bu tarz değişim vaatlerini nasıl buluyorsun merak ediyorum.

Dijital kimlik, dijital varlık, metaverse gibi konular moda gündeminin globalde büyük bir alanını kapsıyor. Severek takip ettiğim bir marka olan The Fabricant’dan şu an yazmakta olduğum blogda çok yakında detaylıca bahsedeceğim. Fakat bundan önce fikirlerini kendime çok yakın hissettiğim bir Ted konuşmasını seninle paylaşmak istiyorum. Amber Jae Slooten The Fabricant’ın kurucu ortaklarından ve markanın kreatif direktörü. Ted konuşmasında bahsettiği “Modanın var olması için fiziksel olması gerekmez” savı ile ilgili düşüncelerini de yine merak ettiğimi söylemeliyim.

Türkçe içerik olarak yakın zamanda dinlediğim ve keyif aldığım şeylerden biri ANAMED’in (Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi) podcast serisinden Vitali Hakko(Vakko) Kreatif Endüstriler Kütüphanesi Küratörü Begüm Başoğlu Öner’in katıldığı podcast. Nakkaştepe’deki bu değerli kütüphaneyle öğrencilik yıllarımda ve tez yazım sürecimde kaç defa denk gelmeye çalışsam ve randevu alsam da bir türlü gidememiştim. Umarım bir gün bu geniş arşivi yakından görme fırsatı da bulurum.

Organizasyon olarak yeni yılda hedeflerimiz: daha çok kişiye ulaşmak, anlaşılmak, araştırmalarımızı yayınlamak, fanzinlerimizin sizlerin de katkısıyla çıkması, blog içeriklerimizin sevilmesi, sizlerle iletişimimizin güçlenmesi ve 2 adet farkındalık yaratan proje başlatmak. Umarım bu yıl Türkiye Tekstil Araştırmaları Organizasyonu değer ve farkındalık yaratan projeler hayata geçirir. Sadece umarak değil çok çalışarak ve ekibimizi de büyüterek, iyi bir planlamayla fark yaratabilecek şeyler yapmak en büyük dileğim.

Hayallerimiz ve umudumuz oldukça her şeyi yapacağımıza inanıyorum. Bu sebeple yazımı Thomas Fuller’in bir sözüyle bitirmek istiyorum:

“Umut, insanlığı hareket halinde tutan başlıca kaynaklardan biridir.”

“Hope is one of the principal springs that keep mankind in motion.”

Bir sonraki yıl görüşmek üzere 🙂

Sevgiler.

 

Bilgesu.